Eğitimde Bilgisayar Teknolojilerinin Kullanımı

Eğitimde bilgisayar teknolojilerinin kullanımı ile ilgili yaptığımız bir çalışmanın sonuçlarına göre; bilgisayar teknolojilerinin kullanımı cinsyete göre farklılaşmıyor, erkek veya kadın öğretim görevlilerinin konuya yaklaşımı benzer olarak ölçülmüştür. Öğretim görevlileri eğitimde bilgisayar teknolojileri olarak en fazla e-mail, office programları, sözlük ve sosyal medya araçlarını kullanıyorlar. Katılımcıların %63'ü Microsoft Word kullanırken, %50'si ise eğitimde Powerpoint sunum araçlarını her zaman kullanmayı tercih ediyorlar. Genel olarak baktığımızda öğretim görevlilerinin Bilgisayar Teknolojilerini kullanmaya eğilimli olduğunu görebiliyoruz. Çalışmanın özel üniversite çatısı altında yapıldığını ve teknolojik fırsatlarının yeterince olduğunu göz önünde bulundurmalıyız.

Bir araştırma alanı olarak istatistik, büyük ölçüde ihtimaller (olasılık) teorisine dayanır, fakat aynı zamanda onun uzantısıdır. İhtimaller teorisi bize, bir toplumdan seçilmiş bir örnek kesimin belli bir özelliğinin bu kesim içindeki oranının ne olacağını söyler. İstatistik ise bu örnek kesimin sonuçlarını, bütün toplum hakkında tahminlerde bulunmak için kullanır.

Matematiksel Yaratıcılık

Matematiksel Yaratıcılık  yeni bir problem ortaya atmak, çözülmemiş bir problemi  çözmek ya da bir probleme ilişkin yeni bir çözüm yolu bulmaktır

Problem çözerken;

1.       Problemi düzenlemek

2.       Problemi yeniden biçimlendirmek

3.       Farklı çözüm yolları izlemek

4.       Önceki çözüm yollarını değiştirebilmek

5.       Orijinal bir çözüm bulmak

gerekir.

İstatistik, bir belirsizlik durumunda değişebilen etkenlerin geçerli olduğu varsayılan ortamda, bir sonuç çıkarabilmek için geçmişi ve şimdiyi göz önünde bulundurarak, sayısal veriler toplanarak, bu sayısal verileri analiz ederek ve bu analizlerin sonuçlarından yararlanılarak, karar vermeye yardımcı olan temeli sayısal verilere dayanan bilim dalıdır.

Statistik

İstatistik kelimesi Modern Latincedeki statisticum collegium (devlet konseyi) ve İtalyancadaki statista (devlet adamı, politikacı) kelimelerinden türemiştir. Kelime ilk olarak Almanca'da Gottfried Achenwall tarafından devlete ait verilerin sunulduğu Statistik (1749) adlı eserde devlet bilimi anlamında kullanılmıştır. Bu tanımı içeren İngilizce terim ise o dönemde political arithmetic (siyasi aritmetik) olarak geçmekteydi. İstatistik kelimesi veri toplama ve sınıflandırma anlamını ise yaklaşık olarak 19. yüzyılın başlarında kazandı. Terim İngilizce'ye Sir John Sinclair tarafından aktarıldı

Ageometretos medeis eisito*. - Platon


Matematiksel olanı kavramamış olan buraya girmesin.

Şans oyunu

1654 yılında, Rönesans’ın tam anlamıyla çiçek açtığı dönemde gerek kumar, gerekse matematik zevkiyle tanınan bir Fransız soylusu, Şövalye De Mèrè, ünlü Fransız matematikçi Blaise Pascal’ dan bir bilmeceyi çözmesini istemişti. Soru şöyleydi; bir şans oyunu, iki oyuncudan biri öndeyken yarıda kaldığında ortadaki para nasıl bölüştürülmeliydi? Bilmece 1454 yılında keşiş Luca Paccoli tarafından ortaya atıldığından beri ünlü matematikçilerin kafasını karıştırmıştı. Pascal aynı zamanda parlak bir matematikçi olan bir avukattan Pierre de Fermat’ dan yardım istemişti. Gerçekleştirdikleri işbirliği, risk kavramının matematiksel esası olan “olasılık teorisi” ne giden yolu açtı…

HOMO ANALITIQUS

Evrim, biyolojide canlı türlerinin nesilden nesile kalıtsal değişime uğrayarak ilk halinden farklı özellikler kazanma sürecidir. Dik duruşa, görece gelişmiş bir beyine, soyut düşünme yeteneğine, konuşma (dil kullanma) kabiliyetine, alet kullanma ve üretme becerisine sahip bir primat türü olarak İnsan evrimi ise doğa ile kesintisiz müdacadele ile geçen bir süreçtir.

Bu süreç günümüzde İnsan'ı yeni bir mücadelenin ve aşılması gereken yeni bir limitin önüne getirmiştir...